Apne kelimesini ilk olarak yeni doğan yoğun bakım ünitesinin kapısında ki bekleyişlerde sıkça duyar olduk 2 aylık korkulu bekleyiş bir sürü şeyi bir çırpıda öğretiverdi tüm bu süreç öyle süratli ve kendiliğinden oldu ki,hastanede iken etrafınızda bir sürü şey olup bitiyor ve sadece seyirci olma durumundan çıkma isteği güçlü bir merak ve öğrenme isteği vardı farkında olmadan hastanede kullanılan terimlere ve ne anlama geldiklerine karşı duyulan bu merak hayatınıza kendiliğinden giren yeniliklerin ilkiydi.
İlk kez Taylan ı eve getirmeye karar verdiğimizde doktorumuz Taylanın henüz eve gitmeye hazır olmadığını bir sürü sorunla karşılaşabileceğimizi hatta bunun ölüm ile sonuçlanabileceğini ve bu sorunlardan birinin prematüre apne si olduğunu söylediğinde paniklemiştim çünkü hastane sürecinin insana güven veren bir tarafı var doktorlar-hemşireler ne yaptıklarını bilen insanlar var etrafınızda ama evde durum farklı bunun bilincindeydim ve korkuyordum.
Prematüre bir bebek uyku da iken nefes almayı unutabiliyor buna pek çok şey sebep olabiliyor bu henüz solunumun olgunlaşmaması ile ilgili aslında nefes almak unutulmaz ama ben buna nefes almayı unutuyor diyordum:) şimdi basitmiş gibi anlatıyorum ama ilk günler uykusuzluktan baygınlık geçirecekmiş gibi hissediyordum kendimi sürekli nefes alıp almadığını kontrol ederek beslemeye çalışarak bir an önce kilo alımını hızlandırmaya çalışarak geçen kabus gibi bir dönem di aslında hiç de kolay değildi.
Prematüre bebekler uyku esnasında kısa süreli solunum durmasına maruz kalıyor bu durum henüz olgunlaşmamış solunum ve kalp atış ritminin yavaşlaması sonucu oluşuyor böyle bir şey gerçekleştiğinde neler oluyor mesela Taylan da dudaklarda morarma,el tırnaklarında koyuya doğru renk değişikliği hemen göze çarpan ilk belirtilerdi vücudunu salardı ve bilincini kaybettiğini anlamamıza yetiyordu bu durumdayken ne yapardık peki onu fazla hırpalamadan soluk alması için hafifçe kollarını hareket ettirip,uyanması için müdahale ederdik Allah tan hiç uzun süren apneleri olmadı,hemen cevap alırdık ama çok korkutucu ve aldığımız sorumluluk açısından yükü ağırdı çünkü hastaneden imza ile kendi isteğimiz ile çıkarmıştık hastanede çok sık enfeksiyon alıyor bir türlü toparlayamıyordu doğumundan 2 ay sonra hastaneden çıkardığımızda doğduğu kilonun altında bir gelişim vardı kaybetme korkusu yaşıyorduk, neyse ki ev ortamı bizi zorladı ama eve geldiği ilk ay yaklaşık 1 kilo 850 gr yakın kilo aldı her gün daha güçlü cevaplar vermeye başladı şimdi düşünüyorum da yine böyle bir şeye cesaret edebilirmiyim? bilmiyorum ama PREMATÜRE BÜYÜTMEK ÇOOOK ZOR :)
Düşünün ki günlük aldığı sıvı miktarını ve çıkardığını ölçebilmek için önce prematüre bezinin kuru halinin ağırlığını belirlemiştik hassas bir kuyumcu terazisi almıştık altın tartar gibi, mesela bir prematüre bezinin kuru hali 40 gr. o bezi birde ıslattıktan sonra ölçer ve kaydederdim günlük sabah kilosu ve akşam kilosunu ölçerdik o gün içerisinde ne kadar kilo aldığını not ederdik ne kadar mama tükettiğini ,ne kadar dışkıladığını,dışkının rengini,ilk günler doktora bunları bir rapor gibi iletirdim.
Apne ise ayrı bir sorundu özellikle geceleri uyku uyuyamaz olmuştum ya uyur kalırsam ve ben uykudayken apne olursa diye ödüm kopardı,bir gözüm kapalıysa diğeriyle onu seyrederdim resmen,loş ışıkta bile dudak çevresinde ki renk değişimini hemen fark ederdim zor günlerdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder